Tarih: Ekim 2015

Kaynak: Dünya Sağlık Örgütü (WHO)

1. Hangi gıdalar kırmızı et olarak tanımlanmaktadır ?

Kırmızı et ile sığır, dana, domuz, koyun, kuzu, at ve keçi dahil tüm memeli kas etlerinden bahsedilmektedir.

2. Hangi gıdalar işlenmiş et olarak görülmektedir ?

İşlenmiş et olarak tanımlanan gıdalar, üretim sürecinde ürünün raf ömrünü ve lezzetini arttırmak üzere tuzlama, fermentasyon, tütsüleme ve kurutma gibi işlemlere tabi tutulmaktadır. İşlenmiş et ürünleri genellikle sığır veya domuz eti içermesine rağmen, nadiren diğer kırmızı etleri, kanatlı etlerini, sakatat veya kan gibi et yan ürünlerini de içerebilmektedir.  

İşlenmiş et ürünlerine örnek olarak sosis, sucuk, jambon, konserve sığır eti (corned beef), kurutulmuş et, pastırma ve ayrıca konserve etler, et bazlı karışımlar ve soslar da dahil edilmektedir.

3. Neden Uluslararası Kanser Araştırmaları Ajansı (IARC) kırmızı et ve işlenmiş et ürünlerinde araştırma yapmayı tercih etmiştir ?

2014 yılında toplanan uluslararası tavsiye komitesi, kırmızı et ve işlenmiş et ürünlerinin Uluslararası Kanser Araştımaları Ajansı (IARC) Monograf programında yüksek öncelikli olarak değerlendirilmesini tavsiye etmiştir. Bu tavsiye, birçok kanser riskinde az miktarda da olsa bir artışın, kırmızı et ve işlenmiş et tüketimiyle ilişkili olabileceğini öne süren epidemiyolojik araştırmalara dayanmaktadır. Bu riskler küçük olmasına rağmen, dünya genelinde birçok insanın et tüketmesi ve düşük ve orta gelirli ülkelerdeki et tüketiminde artış gözlemlenmesine bağlı olarak halk sağlığı açısından önemli bir konu olmaktadır. Birçok sağlık ajansı et tüketiminin sınırlandırılmasını tavsiye etmesine rağmen, bu tavsiyeler genellikle diğer hastalık risklerini azaltmayı hedeflemektedir. Bu nedenle kırmızı et ve işlenmiş et ürünleri tüketimi ve kanser riskleri arasındaki bağlantı hakkında bilimsel kanıt sağlanması IARC için önemlidir.

4. Et pişirme şekillderinde farklılık kanser riskini etkilemekte midir ?

Yüksek sıcaklıkta pişirme metodları, kanser riskini arttırabilecek bileşiklerin oluşmasına neden olmaktadır; fakat bu bileşiklerin rolleri daha tam olarak anlaşılmamıştır.

Tüm makaleyi WHO websitesinden okuyabilirsiniz.